Türkiye’de büyük ilgi toplayan Van Kedisi bölgenin ve kültürümüzün bir parçasidir. Yapilan arastirmalara göre Van kedilerinin ana vatani, Altay Daglarinin eteklerinde olan Buhtamara sehridir. Dünya kedi irklari arasinda özel bir yere sahip Van kedisi orijinal göz renkleri, uzun beyaz tüyleri ve sevecen mizaçlariyla insanlarin büyük begenisini kazanmistir. Bu özelliklerinden dolayi, çaglar boyunca Anadolu’da ve tüm dünyada insanlarin dikkatini çekmistir. Özellikle neslinin azalmasindan dolayi, son yillarda yogun ilgi görmektedir. Van kedilerinin Iran, Pakistan ve Tayland kedileri ile akraba olduklarini kabul edenler de vardir. Van kedilerine ait ilk bilgilere, Hitit mücevherlerinde ve mühürlerinde rastlanmistir. Daha sonralari Romalilarin bölgeyi egemenlikleri altina almasi ile (MS 13 75-387) Roma kalkanlarina ve savas bayraklarina Van kedisi resmedilmistir. Bugün bu kalkanlardan birinin Paris Lourve Müzesinde bulundugu bildirilmektedir (Odabasiogluve Ates, 2000). Orta büyüklükte bir başa sahip olan Van kedilerinin yüzü üçgen seklinde ve elmacik kemikleri çikiktir. Kulak yapilari büyük ve genis olmakla birlikte kulaklarini dip kismi yuvarlaktir. Burun uçlari, patileri ve kuklalarinin iç kismi pembe renktedir. Arka patileri ön patilerinden daha uzun, kuyruklari uzun ve tüylüdür. Van kedilerinin en büyük morfolojik özelligi gözlerinin rengidir. Van kedilerinin gözlerinin her ikisi mavi, her iki gözü kehribar sari rengi ve tonlarinda olabilecegi gibi bir gözü mavi bir gözü kehribar sari renkte de olabilmektedir (Anonim 2007a). Van kedisinin diger önemli bir özelligi ise, tüy renginin gövdede beyaz iken kuyruk ve bas bölgesinde sari renklerin bulunmasidir (Anonim 2007b). Van kedisi diger kedi irklari içerisinde en çok Ankara kedisi ile karistirilmaktadir. Fakat bu iki irki birbirinden ayiran özellikler mevcuttur.